Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
Idioms | ||
Deyim | karşı karşıya (gelme) | on opposite sides of the barricade expr. |
Deyim | karşı karşıya (gelme) | on opposite sides of the barricades expr. |
Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | karşı karşıya gelme | confrontation i. | ||
Confrontations with tradesmen cause stressful situations. Esnafla karşı karşıya gelmek stresli durumlara neden olur. More Sentences |
||||
Genel | karşı karşıya gelme | clash i. | ||
Genel | karşı karşıya gelme | confront [obsolete] i. | ||
Genel | karşı karşıya gelme | confrontal i. | ||
Genel | karşı karşıya gelme | confrontment i. | ||
Colloquial | ||||
Konuşma Dili | karşı karşıya gelme | face-off i. | ||
Idioms | ||||
Deyim | karşı karşıya gelme (durumu) | them and us situation expr. | ||
Deyim | karşı karşıya gelme (durumu) | them and us expr. | ||
Law | ||||
Hukuk | karşı karşıya gelme | confrontation i. | ||
Military | ||||
Askeri | askeri olarak karşı karşıya gelme | military confrontation i. |